Tutkuyla Koşarken Durmayı Öğrenmek: Gizem Civan Üztek’in Sakatlıktan Parkura Uzanan Hikayesi

Koşu tutkusuyla tanınan Gizem Civan Üztek, doğanın içinde zorlu parkurları keşfetmeyi ve sınırlarını zorlamayı seven bir sporcu. Koşu antrenmanlarını şehir hayatından uzak, bazen köy yollarında bazense ormanların derinliklerinde gerçekleştiren Gizem, sporu bir yaşam biçimi olarak benimsemiş. Ancak 17 Eylül sabahı, Karabörtlen’de çıktığı rutin bir koşu, onun için beklenmedik bir duraklama ve yeniden başlama sürecinin başlangıcı olmuştu.

Gizem Civan Üztek, Mizuno okurları için bu ilham verici hikâyeyi kaleme aldı.

17 Eylül sabahı, Karabörtlen köyünde çıktığım rutin koşu sırasında belimden kalçama yayılan hafif bir sıkışma hissettim. Hafta sonu zorlu bir “trail” rotası koştuğum için fazla önemsemedim. Ancak koşu sonrası kahvaltıya oturduğumda kalkamadım. Sağ bacağıma ağırlık veremiyordum.

Yine de umudumu kaybetmedim; bir iki gün dinlenirsem geçer sandım. Ama durum düşündüğümden daha ciddiydi. Ağrı, esnetmeler ve masajlara rağmen geçmedi. Yürümemi bile zorlaştıracak kadar şiddetlendi. Cumartesi günü katılmayı planladığım yarış için Erdek’e gitmiştim ama fizyoterapistimin teşhisiyle yarışma hayalim hüsranla sonuçlandı.

MR sonuçlarına göre, aşırı yüklenmeye bağlı kas spazmı ve siyatik sıkışması yaşıyordum. Fizyoterapistim 8-10 seans sürecek bir tedavi önerdi. Bu süre boyunca koşuya tamamen ara vermem gerektiğini söyledi. Koşanlar bilir, ilk başta bu fikre alışmak çok zor oldu. Bu süreçte koşu dışındaki sporlarla yeniden bağ kurmaya başladım: bisiklet, yüzme, pilates ve kuvvet antrenmanları... Elbette hepsiyle bir geçmişim vardı ancak şimdilerde koşudan vakit ayıramıyordum. Fırsat bu fırsat, diğer alanlarda kendimi gördüm ve mutlu da oldum.

Tedavi sürecim hızlı ilerledi. Üçüncü haftada kısa ve hafif tempolu koşularla geri döndüm. Vücudumu dinleyerek, yavaş yavaş yüklenmeyi artırdım. Doğru tedavi ve sabır sayesinde, 16 Kasım’da Marmaris Ultra 48K yarışına katılarak parkurlara döndüm!

Bu süreç bana iki önemli şey öğretti:

Vücudu Dinlemek: Tutku, sınırları zorlamak demek olabilir ama sürdürülebilir bir şekilde devam etmek için vücudunuzun ihtiyaçlarına kulak vermelisiniz.

Sporu Çeşitlendirmek: Koşu benim için her zaman birinci sırada ama diğer sporların bedenimi ve zihnimi nasıl desteklediğini fark ettim.

Sevdiğiniz şeyi yapabilmek için önce sağlıklı olmak gerekiyor. Şimdi sporu bir ömür boyu sürdürebilmek için vücuduma daha çok özen gösteriyorum. Dilerim kimse bu süreci yaşamak zorunda kalmaz, ama zorluklarla karşılaşan herkesin pes etmeden doğru adımları atmasını ve sabırlı olmasını dilerim!